TROY KIYMETLİ MADEN TİCARETİ A.Ş.’NİN 2025 YILI KIYMETLİ MADENLERE AİT BEKLENTİ VE FİYAT TAHMİNLERİ RAPORU
Her yıl olduğu gibi kıymetli madenlerle ilgili tüketici ve yatırımcıları bilgilendirmek amacıyla, Troy Kıymetli Maden Ticareti A.Ş. olarak kıymetli maden fiyatlarına dair geçmiş yılın analizini ve 2025 yılı için tahminlerimizi sizlere sunuyoruz.
2024, birçok faktörün altının yükselmesine zemin hazırladığı bir yıl olurken sarı maden, gümüşle beraber yatırımcılarını sevindirdi. Altın, rekor üstüne rekor kırarak ilerlerken gümüş son on iki yılın zirvelerine yükseldi. Platin ve paladyum ise düşüş trendinden çıkmayı başaramayarak negatif yönde ayrıştı.
Global ölçekteki gerilimlerin tırmanışını yıl boyunca sürdürmesiyle jeopolitik risklerin artması ve faiz indirimleri, altına tarihi bir sene yaşatan ana faktörler olarak öne çıktı. Rusya – Ukrayna savaşı üçüncü yılını doldururken Orta Doğu’da İsrail ve Hamas, Hizbullah, İran arasındaki savaş devam etti. ABD’de başkanlık seçimi gerçekleşti, ancak, seçim anketlerinin başa baş bir yarışa işaret etmesiyle gelecek başkanın ve uygulanacak politikaların tahmin edilememesi siyasi belirsizlik ortamı oluşturdu. Tüm bunların sonucunda altın, yıl boyunca yatırımcıların sığındığı güvenli limanı oldu. 2024, pandemi zamanında yükselen enflasyonla mücadele etmek için faiz artırımına giden merkez bankalarının, yüksek faizleri indirmek için uygun bir zaman olarak değerlendirdiği bir sene oldu. ABD’de enflasyonun mayıstan itibaren Fed’in yüzde 2 hedefine doğru bir düşüş göstermeye başlamasıyla faiz indirimi safhasının yıl içinde başlayacağına dair güçlü beklentiler altını rekor seviyelere taşıdı. Eylül ayında da Fed’in faizi düşürmeye start vermesiyle ivmesini koruyarak yükselmeye devam eden sarı maden, 2.790 dolar/ons ile en yüksek fiyatını kaydetti. Fiziki tarafta ise merkez bankaları, rezervlerini çeşitlendirmek ve varlıkları içinde altın oranını artırmak için sarı madene 2024 yılında da kayda değer bir talep gösterdi. Ülkemizin merkez bankası TCMB de bu süreçte altın rezervini artıran merkez bankalarından biriydi. Çin’de ise yavaşlayan ekonomik büyüme karşısında toplumun altına bir yatırım aracı olarak talebinde artış gözlemlenirken sarı madenin fiyatındaki yükselişle mücevherat talebi yavaşladı. Bu gelişmeler ışığında altın, seneyi 2.623 dolar/ons ile bitirerek yıllık bazda yüzde 27 getiri sağladı. Gümüş de jeopolitik ve ekonomik görünümden aynı şekilde destek bulurken altınla beraber ralli yaşayan bir diğer kıymetli maden oldu. Gümüş ayrıca, endüstriyel talepten de fayda gördü. Güneş panelleri ve elektrikli araçlar başta olmak üzere sanayide gümüşe olan talep devam ederken en son pandemi döneminde test ettiği 30 dolar/ons direnç seviyesini aşmayı başardı. Yılın en yüksek noktasını ise 34,87 dolar/ons ile gören beyaz maden, son on iki yılın zirve seviyelerine yükselmiş oldu. Seneyi ise 28,90 dolar/ons ile tamamlayan gümüş, yüzde 21 kazanç elde etti.
Elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla gelecekte pazar payını artıracağı endişesi ve yavaşlayan küresel ekonomiyle oluşan olumsuz görünüm, platin ve paladyum fiyatlarını baskılayıp bir düşüşe zorlamıştı. Platin fiyatının 1.000 dolar/ons civarındaki üretim maliyetine kadar düşmesiyle üretici kârlarındaki azalma, Güney Afrika’daki maden şirketlerini yeniden yapılanmaya ve işten çıkarmalara iterken 2024, arzın talebin gerisinde kaldığı bir sene olsa da platin ve paladyum fiyatları baskı altından çıkmayı başaramadı. Platin, seneyi 906 dolar/ons seviyesinden yüzde 9’luk bir kayıpla tamamladı. Paladyum ise ilaveten, otomotiv endüstrisinde platinin muadil olarak kullanılmasından olumsuz etkilenmeye devam etti. Rus paladyumuna yaptırım uygulanmasının istendiğine dair çıkan haberlerin getirdiği arz kaygısıyla 1.250 dolar/ons’a kadar yükselen ve 2024’ün zirvesini kaydeden paladyum, bu seviyede tutunamayarak yılı 914 dolar/ons seviyesinden yüzde 17 kayıpla kapattı.
Fed, yıl içinde toplam 100 baz puanlık bir indirime giderken 2024 yılının son enflasyon rakamlarının artışa işaret etmesiyle, 2025 için temkinlilik ve yavaşlama mesajı verdi. Bu açıdan 2025, para politikasının gevşetilmeye devam edileceği bir yıl olsa da tedbirli olmak adına Fed, enflasyonda yüzde 2 hedefine doğru sürdürülebilir gerilemenin devam ettiğini görene kadar yılın ilk yarısında dolara yarayacak bir şekilde daha şahin bir tutum içinde olacaktır. Lakin, girilmiş bulunan faiz indirimi evresinin kıymetli madenlere olumlu etki edeceğini söyleyebiliriz. Trump’ın başkanlığa yeniden gelişiyle gümrük vergileri ve ticaret savaşlarının gündeme geleceği bir yıl bizi beklerken Trump’ın istediği politikaları hangi ölçüde uygulamaya koyup koyamayacağı belirsizlik ortamı oluşturuyor. Bu anlamda 2025, siyasi, ekonomik ve ticari kaygıların, yatırımcıların güvenli liman varlıklarına ilgisini devam ettireceği bir dönem olacak. Ayrıca, dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin’in, 2025’te ekonomiyi canlandırmaya yönelik adımlarının ne kadar başarılı olacağı endüstriyel kullanım alanı olan metallerin değerlemelerinde etkili olacak.
Vergi indirimlerinden yana olan Trump’ın başkanlık koltuğuna oturmasıyla 2025’in, risk iştahının artacağı bir yıl olmasını bekliyoruz. Yüksek gümrük vergileri gibi korumacı bir siyasetten yana olan Trump’ın uygulaması beklenen politikalar, ABD’de enflasyonist baskı oluşturup faiz indirimi yolunda dolarda güçlenmeye sebebiyet verecek şekilde Fed’in hızını yavaşlatabilir. Artan risk iştahıyla birlikte para politikası gevşemesindeki yavaşlamanın, altın üzerinde baskı unsuru olarak öne çıkması olası. Yine de enflasyona karşı bir koruma aracı olarak sarı madene yönelik talebin devam edeceğini söyleyebiliriz. Diğer taraftan, risklerin yüksek seviyede seyretmeye devam edeceği fikrindeyiz. Orta Doğu ve Ukrayna’da yaşanan savaşların yanı sıra Trump’ın olası yüksek gümrük vergileri politikalarından dolayı ticari alanda da gerilimlerin tırmanmasıyla, altının talep görmeye devam edeceği bir yıl bekliyoruz. Bununla birlikte, faiz indirimleri, hızı yavaşlasa bile altının cazibesini artırıp fiyatlamalara olumlu yönde etki edecektir. Merkez bankalarının rezerv çeşitlendirme yolunda altın talebine devam edeceğini ve altının sergilediği başarılı performansla ETF’lere de ilginin artacağı fikrindeyiz. Bu açıdan, 2024’te altının destek bulduğu jeopolitik riskler, merkez bankaları alımları ve faiz indirimleri gibi faktörler hala genel resmin içinde bulunmakta olup altını yükselmesi için desteklemeye devam edecektir. Böylece, boğa piyasasının 2025 yılında da devam edeceğini ve 3000 dolar/uns’un aşılacağını, ancak sarı madenin yılı 2850 dolar/ons civarında tamamlayacağını tahmin ediyoruz.
Gümüşün de aynı şekilde faiz politikası ile jeopolitik gelişmelerden yukarı yönde etkilenmesini bekliyoruz. Aynı zamanda sınai bir maden olan gümüşe, temiz teknolojilere geçiş ve dekarbonizasyon sürecinde bulunduğumuz günümüz dünyasında, endüstriyel talebin kayda değer bir şekilde süreceğini ve bunun fiyatlamalara pozitif tesir etmesini bekliyoruz. Güneş panelleri ve elektrikli araçlar başta olmak üzere, endüstriyel talebin artması ve arzın talebin gerisinde kalacağı beklentisiyle 2025, gümüşün yukarı yönde hareketini sürdüreceği bir yıl olacak. Dolayısıyla, gümüşün 40 dolar/ons seviyesini aşacağını, seneyi ise 36,70 dolar/ons civarında tamamlayacağını öngörüyoruz.
Son yıllarda popülerleşen bataryalı elektrikli araçların talep görmesi ve pazar payını artıracağı düşüncesi, bu tür araçlarda kullanılmayan platin ve paladyumu tehdit eden bir unsur olarak öne çıkıyor. Ancak, katalitik dönüştürücü olarak kullanılan platinin, bu alanda önemli bir talep görmeye devam edecek olması fiyatları desteklemeye devam edecek. İlaveten, iklimle mücadele kapsamında gerçekleştirilen enerji dönüşümünde önemli bir yer tutan temiz hidrojen teknolojisinde kullanılan platine, buradan gelecek talebin gelecek dönemde artması platin fiyatının yukarı yönlü hareketi için pozitif olacak. Altının rekor fiyatlara yükselmesiyle mücevheratta platine yönelme ile bu alanda talebin artmasını ve platin fiyatlamasına olumlu yönde yansımasını görebiliriz. Otomotiv endüstrisinde paladyum muadili olarak platin kullanımına devam edilmesi de platin için başka avantajlı bir durum. Platin fiyatındaki düşüşün neden olduğu masraf ve kârlılık kaygılarının üreticileri ittiği üretim kesintisinin, önümüzdeki dönemde platinin değerlenmesine destek olmaya başlamasını bekliyoruz. Böylece, arzın yetersiz kalacağı başka bir yıl daha beklentisiyle platin fiyatının yükseleceği ve platinin 2025 yılını 1200 dolar/ons seviyelerinden kapatacağı fikrindeyiz. Son dört senedir 900 dolar/ons’a doğru sert bir düşüş yaşayan paladyumun ise üzerinde bulunduğu yirmi senelik destek çizgisinden güç alıp bir atılım yapmasını bekliyor ve bu seviyeleri alım fırsatı olarak değerlendiriyoruz. Paladyumun seneyi 1175 dolar/ons ile tamamlayacağını tahmin ediyoruz. Platin ve paladyumun, güncel seviyelerde fiyatlanmasının operasyonel açıdan sürdürülebilir olmadığını düşünüyor ve adil değerlerine doğru bir toparlanma aşamasına gireceğini tahmin ediyoruz. Bu açıdan 2025’i, platin ve paladyumun içinde bulundukları düşüş kanalının dirençlerini zorlayacağı bir yıl olarak değerlendiriyoruz.
Bu bilgiler ve yorumlar bağlamında, Troy Kıymetli Maden Ticareti A.Ş. olarak 2025 yılı euro dolar paritesine ve kıymetli madenler fiyatlarına dair beklentilerimiz, aşağıdaki tabloda verilmiştir.
TROY'UN FİYAT TAHMİNLERİ |
2025 | En Düşük | En Yüksek | Kapanış |
EURO/USD | 0,99 | 1,12 | 1,08 |
USD/TL | 35,00 | 42,20 | 40,70 |
ALTIN ($/ons) | 2420 | 3100 | 2850 |
GÜMÜŞ ($/ons) | 28,85 | 41,40 | 36,70 |
PLATİN ($/ons) | 885 | 1350 | 1200 |
PALADYUM($/ons) | 880 | 1425 | 1175 |
UYARI: Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.